DOPPLER / Erlend Loe

Öncelikle şunu belirteyim, bu kitabı bir tavsiye üzerine aldım. İyi ki vesile olmuş arkadaşım da bu eseri almışım. Bazen şimdi ya da bundan sonra ne okusam acaba diye bunalıma girdiğim çok olur. Böyle zamanlarda devreye kitapsever dostlarımızın devreye girmesi ve bizi kitap önermesi, bizim alıp o kitabı okumamız çok güzel bir olay. Hele bir de o kitabı beğenmiş ve etkilenmişsek tadınmaz yenmez.
Doppler farklı bir eser; farklılığından kastım hem günümüz şartları mevcut hem de bir nebze eskilere dair tatlar barındırıyor. Buna sebep olan ise kitabın kahramanı olan aile babası Doppler. Farklı bir karakter Doppler. Belki biraz da acımasız geldi bana. Çünkü karısını, çocuklarını tam anlamıyla olmasa da bir nevi terk ediyor ve ormanda yaşamaya karar veriyor. Ama bu arzusunun altında yatan sebepler bana göre de haklı. Gerek şehir yaşamının vermiş olduğu sıkıcılık gerek vahşi yaşama duyduğu özlem gerek medeniyeti sevmemesi ve insanların sıkıcı gelmesi bu sebepler arasında gösterilebilir. Ve ana karakterimiz Bongo adını verdiği bir geyik yavrusu ile orman yaşamını  iki arkadaş gibi. Ve yazar Erlend Loe bu olanları aylara bölmüş, günlük tadında anlatım sağlıyor. Bir çırpıda okunabilecek bir eser, bir anlığına kafa dağıtıp Doppler ile birlikte ormandaymışçasına bulabilirsiniz kendinizi. Bu ormanda yaşama arzusu ise bir bisiklet kazasında vuku buluyor. İtiraf etmeyelim ki bisiklet sürmeyi bile özledim. Oysa ki Avrupa'da bisiklet günlük yaşamın bir parçası, hatta vazgeçilmez bir parçası bir ulaşım aracı. Bizdeki gibi depolarda, bodrumlarda bir kenara attığımız, tozlarla karanlıklarla baş başa bıraktığımız, unuttuğumuz bir araç değil ne yazık ki. Doğa özlemi zaten büyükşehirde yaşayan bizim nesil gençlerde ve genç olacak çocuklarda en büyük hasret. Şehrin bazı bölümlerinde bırakın ormanı, doğayı, bir ağaç, yaşlı yıllanmış bir ağaç göremiyoruz, yeşile hasretiz. Neyse ki böyle kitaplar sayesinde biran için olsun o doğa özlemini böyle Doppler gibi karakterler tetikliyor ve bizde de bir doğal yaşam arzusu doğuyor. En azından ben öyle hissediyorum.

Erlend Loe, Norveç'in en çok okunan yazarlarındanmış ve bu eseri de ödüllüymüş. Zaten Yapı Kredi Yayınları boş eseri alıp çevirip basmaz. Çevirisi gayet güzel, kitap gayet akıcı ve zaten 116 sayfa olduğu için çok kolay bitirebileceğinizi sanıyorum. Benim bu yazardan okuduğum ilk kitap oldu Doppler, ama devamı gelecek gibi, çünkü yazarı sevdim ayrıca bu kitabın devamı da varmış. Yine aynı yayın evinden çıkıyor yazarın eserleri. Ayrıca bu eserin kapak tasarımını bayıldım, yapanın ellerine sağlık.
Ben tavsiye ederim, okuyun bir bakın derim. Umarım siz de beğenirsiniz, keyifli okumalar dilerim bütün kitap severlere.
Uğur BAĞCI


Yorumlar