GECE VE ECE
Gece, ışık yok, karanlık, her zaman ki içki, bardak, kadeh, dibinde kaldı mı acaba? Sorular, dışarıda sesler, her zaman ki seslerin üstüne bir ses; tavladaki zar ve pulların sesi, birileri oynuyor, çardak veya balkonda, fazla uzakta olamazlar, bu arada hava çok sıcak...
Gece, ışık yok, karanlık çok, yeni bir film; dram, bilim-kurgu, yapay zeka, aşk, evrim, para, kod, kontrol derken film yarıda kalıyor...
Gece, ışık geldi, birkaç saniye arabanın acelesi vardı galiba, gece, ışık gitti ve karanlık.
Gece, biri sarhoş, şahsım değil, kim o zaman? Şahsiyetini s*ktiğiminin, yani onun, sarhoşun, tüm sarhoşların...
Gece, karanlık, sadece kadehin ışıltısı ve göz bebeklerim, bir umut, varsa diye dibinde kadehin, kafaya dikiş, yok bitmiş, belki de hiç olmadı, şişe hangi cehenneme kayboldu, şişe de meçhul saf ve temiz sevişmelerimiz gibi.
Gece, sessiz, sıcak, daha da sıcak olmayacak. Gece, karanlık, yalnız, yok hayır bir ses, şişe düştü, kim var orada? Benim Ece, Ece sen misin? Hayır gece. Hangi Ece acaba.
Gece, daha var mı? Ece, var olmaz mı, daha yeni başladık.
Yalan, bu da yalan, ece, yılan...
25 yıllıkmış, yani bizden büyük. Nereden biliyorsun? Üstünde yazıyor diyor ve heceliyor; yirr miii beşşşş diyor Ece, gece gece...
Gece, Ece, karanlık, sanki 25 yıldır hep gece, göz o derece alışmış ki gecelere Ece'nin mavi gözlü olduğunu ayırt edebiliyor zifiri karanlıkta, bravo kornea bravo retina bravo cigara, müthiş.
Ece, yılan, şeytan, göz mavi.
25 yıllık, siyah içiyor, bizden büyük demişti, Ece bu gece haklı, ben 24 o 19 yaşında.
Gece, Ece, ahh kadehler, şişe, 25 yıl, 24 ve 19 yaş, film gibi, sonu dram, biterse tabi...
Gece, kitap, şiir, rastgele açıyorum, 239. sayfa, Özdemir ASAF, ilk 3 dizeyi önce okuyorum. Sonra tekrar okuyorum, oku, oku, yaz, yazıyorum;
Gece, ışık yok, karanlık çok, yeni bir film; dram, bilim-kurgu, yapay zeka, aşk, evrim, para, kod, kontrol derken film yarıda kalıyor...
Gece, ışık geldi, birkaç saniye arabanın acelesi vardı galiba, gece, ışık gitti ve karanlık.
Gece, biri sarhoş, şahsım değil, kim o zaman? Şahsiyetini s*ktiğiminin, yani onun, sarhoşun, tüm sarhoşların...
Gece, karanlık, sadece kadehin ışıltısı ve göz bebeklerim, bir umut, varsa diye dibinde kadehin, kafaya dikiş, yok bitmiş, belki de hiç olmadı, şişe hangi cehenneme kayboldu, şişe de meçhul saf ve temiz sevişmelerimiz gibi.
Gece, sessiz, sıcak, daha da sıcak olmayacak. Gece, karanlık, yalnız, yok hayır bir ses, şişe düştü, kim var orada? Benim Ece, Ece sen misin? Hayır gece. Hangi Ece acaba.
Gece, daha var mı? Ece, var olmaz mı, daha yeni başladık.
Yalan, bu da yalan, ece, yılan...
25 yıllıkmış, yani bizden büyük. Nereden biliyorsun? Üstünde yazıyor diyor ve heceliyor; yirr miii beşşşş diyor Ece, gece gece...
Gece, Ece, karanlık, sanki 25 yıldır hep gece, göz o derece alışmış ki gecelere Ece'nin mavi gözlü olduğunu ayırt edebiliyor zifiri karanlıkta, bravo kornea bravo retina bravo cigara, müthiş.
Ece, yılan, şeytan, göz mavi.
25 yıllık, siyah içiyor, bizden büyük demişti, Ece bu gece haklı, ben 24 o 19 yaşında.
Gece, Ece, ahh kadehler, şişe, 25 yıl, 24 ve 19 yaş, film gibi, sonu dram, biterse tabi...
Gece, kitap, şiir, rastgele açıyorum, 239. sayfa, Özdemir ASAF, ilk 3 dizeyi önce okuyorum. Sonra tekrar okuyorum, oku, oku, yaz, yazıyorum;
Yanlışlık ikidir
Birincisi seninki
İkincisi benimkidir.
Gece, herkes, yanlış, yalnız, sarhoş, yorgun, aptal, akıllı, saf, kurnaz, zengin, fakir, kız, oğlan, duman, randıman, güzel, daha güzel, çok güzel, en güzel, gece ve kafası herşeyden güzel...(25 Yıllık)
Uğur BAĞCI
Yorumlar
Yorum Gönder